Sosyal Sorumluluk Yaşam Biçimi Olabilir mi?
09 Mayıs 17
İnsanlar doğarlar, gelişirler ve çeşitli aşamalardan geçerek yetişkin olurlar. Bu zaman zarfında, çok çeşitli evreleri hayatın diliminde yaşarlar. Çevre ve aile faktörlerini alarak gelenekler, görenekler ile bir sarmal da yaşamlarını kurarlar ve geliştirirler. Kişi ilk davranış biçimlerini anne ve babadan alır, büyüdükçe okul hayatı ve çevredeki diğer insanlarla iletişim ve etkileşim kurarak, toplumda davranış biçimlerini öğrenir ve bir cemiyetin olgusu olarak yaşam alanı bulur ve gelişim sağlar. Kişi hayatındaki ilişkileri, okuldaki arkadaş çevresinde öğrenir. Uzun bir zaman okul hayatında, değişik davranış modelleri olan kişilerle karşılaşır. Buradan aldığı davranış özelliklerini erkenlik ve yetişkinlik dönemlerine taşır.
Kişi burada farklı alanlara yönelmek suretiyle, yetkinliklerini ortaya çıkarır. Bu yetkinlikleri ortaya çıkarmak ve uygulamak amacıyla sosyalleşmeye başlar. Sosyalleşme kavramı günümüzde çok farklı ve değişik alanlarda kullanılan bir terimdir. Bu terimi biz burada sosyal sorumluluk ve sosyal katılım alanına sokarak incelemeye çalışacağız. Ergen ve yetişkin alanında incelediğimiz zaman, kişi sosyal bir alan da çalışma yapmak ve gelişim göstermek isterse, bu alanda faaliyet gösteren sosyal kurumlara başvurmak suretiyle, bu alanda bir atılım yapmak üzere çalışmaya başlar. Bu sosyal kurumlarla tanışması kişinin şimdiye kadar üzerinde hiç olmadığı bir etki yaratır.
Kişi hangi alanda çalışmak isterse, toplumda yaşadığı her kesimi daha yakından tanıma imkanı bulur. Burada bir engellinin, bir çocuğun, bir yaşlının, bir kadının veya erkeğin, çevrenin, sanatın, bir hayvanın toplumdaki yaşamsal ve davranışsal biçimlerini öğrenir. Buradan seçeceği alanda, uygulamak istediği değişikliği bir proje ile hayata geçirme ve çözümün bir parçası olmak hissine girmesini sağlar. Bu ayrıca kendi yaşamsal düzeninide bu projelerle düzenleme yoluna gitmesi ve yaşamının da bir sistem haline gelmesini sağlayabilir.
Kişiler elbette hayatlarını sürdürürken öncelikli olarak barınma, güvenlik, gıda ve temel ihtiyaçlarını karşılamak ve sürekli olarak bunların tam olmasını, ekonomik açıdan kendini güvende hissetmesiden sonra, sosyal alanda birşeyler yapmak üzere kendi planlarını inşa eder. Sosyal sorumluluk alanında ne kadar çalışma olanağı olursa, psikolojik ve sosyolojik olarak gelişim göstermiş olur. İş ve ev hayatında da başarılı olmak sosyal çalışmalarla daha düzenli bir hal alabilir. Sosyal çalışma yaşam biçimi olarak seçilmişse bu da kişinin hayatında önemli bir yer tutar, pozitif gelişime katkıda bulunur.
İşte sosyal sorumluluğun bir yararı da burada gizli, bizi beyin olarak dinlendiren ve geliştiren bir kavram. Bu yaşam anahtarına siz de katılın.
Bora Ersezen
Proje Koordinatörü